Yedieminliğin İİK. 106-110 gereği cezai sorumluluğunun da sona ermesi

T.C. YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ E. 2020/30272 K. 2020/14890 T. 9.12.2020

KARAR : I-) Sanığın kovuşturma aşamasında alınan 26/12/2012 tarihli savunmasında, yediemin olarak kendisine teslim edilen hacizli malların ikamet adresinde bulunduğunu beyan ettiği, mahkemenin sanığın savunmasının doğruluğunun araştırılması için Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan ve ekine de hacizli malların nelerden ibaret olduğu yazılı haciz tutanağının eklendiği müzekkere üzerine kolluk görevlilerince düzenlenen 29/12/2014 tarihli tutanakta, icra dosyasındaki haciz zabtında belirtilen menkul malların sanığın bildirdiği adreste bulunduğunun belirlendiğinin anlaşılması karşısında, salt adres değiştirmenin atılı suçun unsurlarını oluşturmadığı nazara alınarak hacizli malların aynen muhafaza edilmeye devam edilmesi nedeniyle yasal unsurları oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

II- Kabule göre de;

a-) 24/10/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 17/10/2019 tarih ve 7188 Sayılı Kanun'un 24. maddesiyle düzenlenen 5271 Sayılı CMK'nın 251. maddesindeki "Basit Yargılama Usulü"nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 Sayılı Kanun'un 31. maddesiyle 5271 Sayılı CMK'na eklenen geçici 5/1-d maddesiyle "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklinde sınırlama getirilmiş ise de;

Hükümden sonra, 19/08/2020 tarihli ve 31218 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d'de yer alan "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38.maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.

Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş olsa da; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi, ayrıca iptal kararının, CMK'nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize konu ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren, TCK'nın 289/1. maddesinde düzenlenen muhafaza görevini kötüye kullanma suçu yönünden, aynı Kanun'un 7. ve CMK'nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,

b-) Dosya kapsamına göre, sanığa teslim edilen mahcuzlar ile ilgili olarak süresi içinde satış istenip istenmediğinin tespiti bakımından ilgili icra dosyasının aslı ya da onaylı sureti getirtilip yeniden incelenerek İİK'nın 106. maddesi gereğince hacizli taşınır malların satışının hacizden itibaren bir yıllık süre içerisinde istenip istenmediği dolayısıyla anılan Kanun'un 110. maddesi uyarınca mahcuzlar üzerindeki haczin kalkıp kalkmadığı araştırılıp sonucuna göre sanığın hukukî durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 09/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.